Geçmişten günümüze farklı yaşam tarzlarını sürdürebilen çingeneler, bir nevi yaşam filozofu sayılırlar. Hayata bakışları, yaşayışları tamamen özgür ruhun ortaya çıkışı misali coşkuludur. Eskiden göçebe yaşamlarına uygun işler yaparlardı. Kadınlar falcılık yapar, dilenir ya da dans ederdi. Erkekler ise çalgı çalar, kap kacak lehimciliği, kalaycılık, hayvan ticareti, hayvan eğiticiliği gibi işlerle uğraşırlardı. Romanlar'ın göçebe yaşamları yerleşik toplumlarınkinden çok farklıdır. Bu yüzden çoğu zaman, yerel halk tarafından hırsızlık, büyücülük, çocuk kaçırma gibi eylemlerle suçlanmışlardır. Hemen hiçbir yerde istenmeyen Romanlar, birçok ülkeden sürülmelerine karşın, bir süre sonra bu ülkelere geri dönmeyi başarırlardı.Romanların doğuştan sanatsal bir ruh ile doğduklarına inananlardanım. Vivienne Westwood da benle aynı düşüncede olsa gerek ki bu sene ki Milano da düzenlenen 2009 Ilkbahar/yaz erkek koleksiyonunu tamamen çingenelerden oluşan manken grubu ile sunmayı tercih etmiş. Koleksiyona göz attığımızda gerçekten çok iyi bir seçim olduğunu anlıyoruz. Kıyafetler kendinden emin gösterişsiz ama güçlü bir dışavurum sergiliyor. Mankenlerin bazılarında altından dişe ve dövmelere rastlamak mümkün. Duruşlar özellikle sert ve iddialı.
Benim gercekten çok hoşuma gitti. Yapsa yapsa Vivienne Westwood böyle bir şeyi yapardı ki yapmış da zaten. Ne diyelim ellerine ve yüreğine saglık:)
No comments:
Post a Comment