Wednesday, April 22, 2009

Ben de Giyebilir miyim acaba?!?

Bir daha topuklu ayakkabılarımı giyinince ağlayıp sızlanmaya hakim olmadığına karar verdim. Sonuçta beterin beteri vardır. Ben insansam Beyonce ve Heidi Klum da insan evladı değiller mi? Bu asağıda göreceğiniz ayakkabıları kullanım klavuzu kıvamında hazırlanmış bir yürüyüş klavuzu ile birlikte satmaları gerek bence, çünkü şahsen ben mesela, herhangi bir tanesiyle 5 adım atarsam, kendimi yetenekli ilan edebilirim. Hala bunlardan bir çifti benim olsun diyorsanız, sokağa çıkmadan önce bari bir iki yürüyüş dersi falan alın. Moda acemileri affetmez, benden söylemesi ;) Sokağa çıkmak demişken, herhalde aşağıdaki tabansız "sözde" ayakkabıları sadece yumuşak ve güvenli kırmızı hali-vari aktiviteler için düşünüyorsunuz değil mi? Malum, sokaklar cam kırıkları ile dolu...

Tasarımcı Aminaka Wilmont yaratıcı olmak adına sınırlarını epeyce zorlamış, öyle ki onun bu tasarımı nedeniyle ayakkabı tanımı sözlüklerde değiştirilecek. Ben daha kendimi bu dünyada artık bir de topuksuz-topuklu ayakkabıların varolduğu gerçeğine adapte edememişken, bunlar da nerden çıktı şimdi? Eski kafalı mıyım? Yoksa çok mu rahatıma düşkünüm? Özeleştiri yapmaya ne hacet, galiba ben sadece "normal"im.

Ferragamo ayakkabı tasarımında açtığı çığırlarla ünlüdür. Floransa'daki ayakkabı müzesini ziyaret edenler bilirler, yıllar önce tasarlanmış ayakkabılar, bugünün dünyasında kolaylıkla giyilebilir.Hem de öyle vintage kıvamında falan değil, düpedüz modern tasarımlar olarak. Bu gerçek anlamıyla çivi topuklu ayakkabılar sıfına sokabileceğimiz model, ilk bakışta normal ve giyilebilir gibi görünse de, kim altın topuklarla sokağa çıkmaya cesaret edebilir ki? Hoş bunu alanlar limo ile plaza arasında bir hayat sürdürüyordur büyük olasılık. Ama ya bir gün sokğga karışıp martılara simit atmak isterlerse?

Bu Scherer Gonzales ayakkabılar konusunda ikilemdeyim. Şöyle çilek baskılı elbiselerle hoş olabilirler ama o kalın tabanla görsel ve fonksiyonel açılardan nasıl baş edebilirim, bilemiyorum. Bir de o orkide gerçekse, tamiratı biraz pahalıya gelmez mi sizce?

No comments: